Kopenhag Danimarka’nın başkenti, aynı zamanda bir ada. Türkiye’den uçakla 4 saat kuzeyde yani dikkat! 4 saatlik uçuş kadar daha soğuk…Eğer havaya adaptasyon aşaması başarıyla geçilirse yürüyerek birçok yeri tavaf edilebilecek kadar küçük ve düzenli bir kent. Aslında İzlanda‘ya gitmeye çalışırken kendimi burada buluverdim. THY’nin milleri sağ olsun.

Otelimiz merkez tren istasyonuna çok yakın bir yerdeki Annex Copenhagen. Dolar olmuş 3 ben, dünyanın en pahalı 5. ülkesi Danimarka’dayım. Doğal olarak bulabildiğimiz en ucuz yeri ayarladık. Annex Copenhagen ortak banyo-tuvaletli bir otel ancak hem çok sayıda duş ve tuvalet var hem de tertemizler.

Ny Carslberg Glyptotek müzesi, Carlsberg bira markasının kurucusunun oğlunun kişisel koleksiyonundan oluşuyor. Ben antik heykelleri çok severim; türlü çeşitli tanrılar ve onların hikayeleri beyaz mermerlerde yüzyıllarca dayanıp bize ulaşmış. Bundan dolayı hızlı adımlarla çıkış kapısına gitmek yerine kadim zamanlara saygı duyup tadını çıkarmak için buraya yarım gün harcanabilir.


Trinitatis Kilisesi

Botanik Bahçesi

Nyhavn Kanalı

Tasarım Müzesi

Kopenhag’ta bir tasarım çılgınlığı var. Özellikle sandalye tasarımına takmış durumdalar. Ülke tasarıma bu kadar önem verince müzesi de harika oluyor.
Fotoğrafı yok ancak, müzenin hemen yanındaki Mermer Kilise’ye de girilmeli. Mavi ağırlıklı dev kubbesi çok güzel.
St. Alban’s Kilisesi

Aziz Alban’ın anlatılan hikayesine göre kendisi askerlerden kaçan bir rahibi saklar, zamanla rahibin anlattıklarından o kadar etkilenir ki askerler rahibi yakalamaya geldiklerinde intihar eder. Kilise kazıklar üzerine inşa edildiğinden zemini deniz seviyesinin altında kalıyor ve devamlı pompalarla kuru tutuluyor.
Küçük Deniz Kızı Heykeli

Deniz kıyısındaki bu minicik heykel bir bira üreticisinin 1913 yılında şehre hediyesi olarak yaptırılmış. Danimarka’lı ünlü yazar Andersen’in masalına göre küçük bir deniz kızı her gün diplerden çıkıp bir kaya tepesinde bu heykeldeki gibi prensini bekliyor.
Kastellet

Burası Kastellet yani Hisar. Kuzey Avrupa’nın en iyi korunmuş yıldız kalesi. Yürürken çok fark edilmese de tepeden bakınca tüm kenarları suyla çevrili, yıldız şeklinde bir kale toprağı aslında.
Kurtarıcımız Kilisesi

Christiana Town Özerk Bölge

Kopenhag’ta öyle bir yer var ki tam kafadan kopuk. Adı Christiana Town. Burası Kopenhag belediyesi kontrolünden çıkartılıp özel bir kanun ile özerkleştirilmiş. Christiana’ya girer girmez dünya değişiyor. Çevre düzenlemesi yok, eski püskü evler ve yıkık dökük binalarla çevrili. İçeride hafif uyuşturucu satışı yapılıyor ve aynı Amsterdam’daki gibi coffee shoplar var. Bit pazarı var. Rehberli turlar bile düzenleniyor. Kulağa tekin bir yer gibi gelmese de Christiana tek başına dolaşılabilecek kadar güvenli ve kalabalık.

İçeride koşmak sanırım polis baskınlarından dolayı paniğe neden olduğu için yasak. Biz de havai fişeğin sesini artık gaz bombası sandığımız için bu kural bana normal geldi. Fotoğraf çekmek de uyuşturucu satıldığı için yasak. Kalabalıkların olduğu bölgelerden biraz uzaklaşıp gerçekten insanların yaşadıkları yerlere gittiğimde çok minik bahçeli eski püskü evlerde sakin yaşamlar gördüm. Christiana’da hiçbir gariplik insanı şaşırtmamalı mesela bir ev kendini konsolosluk ilan etmişti. Tabi burası gerçekten polise direniyor mu yoksa geniş bir bölgenin sözde illegal olan uyuşturucu ticareti nedeniyle bazı gruplara göz mü yumuluyor bunu çok detaylı okuyup öğrenmek gerek. Ben şimdilik burası hakkında belgesel bir veri bulamadım.


Sıfır Karbon Şehir : Kopenhag
Bu konu çok ilgimi çekti çünkü çok büyük ve öncü bir proje. Aslında büyük şehirlerde güneş panellerinin faydası yıllar önce kabul edilmişti ancak Kopenhag ilerleyen yıllarda rüzgar türbinlerini de şehrin bir parçası olarak görme ihtimalimizi tüm dünyaya pilot proje olarak sunuyor.
Kopenhag 2025 yılında dünyanın ilk sıfır karbon şehri olmayı hedefliyor yani, tüm şehrin atmosfere saldığı sera gazı oranını sıfırlamayı planlıyor. Bunun için kömür yerine biokütle kullanımı ve şebekeye verilen elektriğin güneş veya rüzgar santrali gibi temiz enerjiden elde edilmesi hedefleniyor. Uçakla Kopenhag’a inerken denizde görülen rüzgar santralleri sıfır karbon şehir projesinin bir parçası. Yeni hedef ise denize veya bakir bölgelere değil şehre çok yakın yerlere hatta şehrin neresini boş bulurlarsa oralara 97 tane daha türbin yerleştirmek. Bu türbinlerle bölgede oturan kişilerin de enerji tüketimi konusunda bilinçleneceği öngörülüyor. Yani enerji tüketimlerinde hovardalık yapmamaları varsayılıyor. Örneğin şehirde bisiklet kullanımına özendirme yönünde tüm imkanlar halka sunulmuş bundan dolayı kuzeyin soğuk havasına rağmen yoğun saatlerde şehir merkezinde 20.000 bisikletli dolaşıyor.
Son anketlere göre halkın %89’u bu planı destekliyor. Ancak türbinleri gürültüden dolayı istemeyenler de var. Bundan dolayı şehir yönetimi rüzgar türbinlerinden halka hisse satmaya karar vermiş. Kendi elektrik tüketimlerini aldıkları hisselerle bedavaya getirebildikleri gibi, fazla hissesi olanlar ihtiyaç fazlası elektriği vergilendirme olmadan satabilecekler. Tabi bu teşvik Kopenhaglı’lar için bir gelir kapısı da oluşturmuş. Bir ailenin 4 hisse alması kendi elektriğini bedavaya getirirken (yıllık 3500 kwh) şimdiye kadar 500 Kopenhag’lı 2500 hisse almış. Diğer bir merak konusu da türbinlerin tarihi dokuyu bozup bozmayacağı. Verilen cevap şehir merkezinin 3 km. uzağında karaya yerleştirilen ilk 3 türbin gibi diğerlerinin de Kopenhag’ın tarihi dokusunu asla bozmayacağı yönünde. 2025’e kadar sıfır karbon şehir projesine ayrılan para 3.6 milyar Euro. Türkiye’de ise durum maalesef iç açıcı değil, en son açıklanan verilere göre 2025 yılında sıfır karbon herhangi bir şehrimiz olmasına daha çok var. Hatta ilk hedefimiz 2025 yılında mümkünse emisyonların daha da artmaması yönünde.

Kopenhag’a kadar gitmişken Malmö‘ye de günübirlik gezi yaptık. Hem iki ülke arasındaki farkı gözlemleme şansımız hem de meşhur Öresund Köprüsü’nü kullanma şansımız oldu.
Yazıdaki rotam; Annex Copenhagen Otel, Ny Carlsberg Glyptotek Müzesi, Trinitatis Kilisesi, Botanik Bahçesi, Nyhavn kanalı, Tasarım Müzesi, Frederik’s (Mermer) Kilise, St Alban’s Kilisesi, Küçük Deniz Kızı Heykeli, Kurtarıcımız Kilisesi, Christiana Town Özerk Bölge
Paylaş

Takip Et!



