Kapadokya, 60 milyon yıl önceden günümüze kalmış kırılgan yapısı ile gün geçtikçe doğal hasarlar alarak yok olma sürecine girdi. Bundan dolayı her Türk’ün kendi memleketimizdeki dünyanın sayılı peri bacalarından biri olan Kapadokya güzelliğini görmesi şart.
Kapadokya’da gezilecek yerler; Avanos, Ürgüp, Göreme, Akvadi, Uçhisar ve Ortahisar Kaleleri, El Nazar Kilisesi, Aynalı Kilise, Güvercinlik Vadisi, Derinkuyu, Kaymaklı, Özkonak Yeraltı Şehirleri, Devrent, Ihlara Vadisi, Selime Köyü, Çavuşin, Güllüdere Vadisi, Paşabağ ve en az bir saat ayırmak gereken Zelve Açık Hava Müzesi belli başlı görülmesi gereken yerlerdir.
Ihlara Vadisi
382 basamakla inilen derin vadide binlerce yıl önceki ilk Hristiyanlık döneminin kayalara oyulan kiliseleri ve eşsiz freskleri gezilebilir. Bu kiliselerden birinde Hristiyanlığın doğunun etkisinde olduğunu kanıtlayan çok eski ve önemli bir fresk var. 3 müneccim kafalarında huni şapkalar, ellerinde tefler ile resmedilmiş ve Persliler gibi giyinmişlerdir. Dünyada 3 müneccimin bu şekilde resmedildiği tek yer Ihlara Vadisi’dir.
İçinden geçen Melendiz Çayının su sesi ile vadide yürüyüş yapılabilir. Ihlara Vadisi’nin içinde gözlemeci tarzında bir dinlenme alanı da var.
Uçhisar Kalesi
Kapadokya’nın en yüksek tepesi. Uçhisar Kalesi içine oyulmuş odacıklarla dantelden yapılmış bir dağa benziyor. Delik deşik görüntüsü ile Kapadokya’nın en fotojenik yapılarından birisi.
Derinkuyu Yer Altı Şehri
Yüzyılın başlarında Roma İmparatorluğu’nun zulmünden kaçan ilk Hristiyanlar gizli yer altı şehirleri yaparak buralarda yaşamışlar. Rivayet odur ki bu şehirler birbirlerine kilometrelerce tünelle bağlılar. Kapadokya bölgesindeki 36 yer altı şehrinden en büyüğü Derin Kuyu ve mutlaka gezmenizi öneririm. Derin Kuyu yer Altı Şehri 20 kat yerin altına yapılandırılmış olmakla birlikte sadece 7 katı gezmeye açık. Tabi ki içerisi çok dar ancak havalandırması aşağıdan geçen ırmaktan yukarı baca şeklinde düzenlendiğinden içerisi hem çok havadar hem de çok serin. Birkaç geçiş noktasında dizimin üzerine inmek zorunda kaldım ama o noktalardan geçince ahır, kilise, mezar, mutfak gibi insanın aklına gelmeyecek odalarla karşılaştım ve çok etkilendim. Kapadokya’nın panik atak olmayan gezginleri Derinkuyu Yer Altı Şehri’ni mutlaka gezmeli.
Göreme Açık Hava Müzesi
Kapadokya’da tek bir yer gezilebilecekse mutlaka Göreme Açık Hava Müzesi olmalı. Manastır eğitiminin Göreme’de başladığı düşünülüyor. Rengarenk fresklerle kaplı kayalara oyulmuş kiliseler, yemekhaneler, şapeller çok etkileyici. Göreme Açık Hava Müzesi’nde görülmesi gereken yapılar; Çarıklı Kilise, Kızlar ve Erkekler Manastırı, Aziz Basileus Kilisesi, Elmalı Kilise, masmavi freskleri ile Tokalı Kilise, Aziz Barbara Kilisesi, Yılanlı Kilise ve az ışık aldığı için süslemeleri günümüze kadar kalan Karanlık Kilise gezilebiliyor.
Göreme kiliselerindeki freskler İncil’deki hikayelerin resmedilmesi olduğundan, bu hikayeleri biraz bilmek kilise gezilerine daha anlam katacaktır.
İncil’e göre hikaye şöyle;
Meryem Yusuf ile nişanlıdır. (Kuran’da Yusuf yok, Meryem tek başınadır). Bir gece Meryem’in rüyasında Cebrail görünür ve Meryem’e hamile kalacağını haber verir. İnanmıyorsan da teyzen Elizabeth’e git göreceksin ki o da hamile der. Meryem ertesi gün teyzesini ziyarete gittiğinde 80 yaşındaki kadının da (vaftizci Yahya’ya) hamile olduğunu görür ona sarılır ve bu sarılmadan İsa’ya hamile kalır. Tabi Yusuf bu durumdan şüphelenmektedir ancak Cebrail Yusuf’un da rüyasına girer ve Meryem’e güven o Yahudi’lerin kurtarıcısına hamile der. Hamilelik haberi yaygınlaştıkça insanlar Yusuf’a da tepki gösterir bakire Meryem’in nasıl hamile kaldığını konuşurlar. O zamanın din adamları su testi denen bir test yaparlar. Hem Meryem hem Yusuf bir çeşit su içeceklerdir ve yalan söyleyen ölecektir ancak ikisi de bu deneyden sağlam çıkınca hamilelik hikayesine inanılır. Neyse o dönem ilk nüfus sayımı yapılacağından Roma hükümdarı Kayser herkesin doğduğu şehre gidip ismini kütüğe yazdırmasını ister.
Kral müneccimlerin ona yardımcı olmayacağını anladığında bir ferman yayar, 2 yaşından küçük tüm çocuklar öldürülecektir.
Sonuçta Meryem, Yusuf, İsa ve Elizabeth’in İsa ile arasında 6 ay olan oğlu vaftizci Yahya Mısır’a kaçarlar.
Hikayenin devamında 6 yaş ve 30 yaş arası yok. 30-33 arası zaten İsa çarmıha geriliyor.
Zaman ilerlemiş, İsa 33 yaşına gelmiş ve artık çok güvendiği oniki havarisi olmuş, havarilerini genelde sorgusuz sualsiz kendine inanan ve takip eden kişilerden seçmiş. Judas (Yahuda) romalı askerlerle 30 gümüş gibi az miktarda paraya anlaşıp İsa’nın yerini açıklamak için anlaşmıştır.
Öncelikle son akşam yemeğindeki 13 rakamının uğursuzluğunun çıkışını anlatmak gerek aslında Hristiyanlıkla ilgilisi yok. Mitolojide İskandinavya’daki ışık ve güzellik tanrısı Balder’in verdiği bir yemeğe oniki kişi çağırması ve davetsiz olduğu halde yalan ve hile tanrısı Loki’nin de davete gidip kavga çıkarması ve Balder’i öldürmesi nedeniyle yalanı ve hileyi çağrıştıran bir rakam olarak İsa’nın son akşam yemeği hikayesinde esinlenilmiş.
O sırada Judas’ın eli ileridedir ve odayı terk eder. Havariler şaşkın bir şekilde dışarı çıktığında Romalı askerleri görürler. O sırada Judas İsa’ya sarılır ve öper, böylece İsa yakalanır. Bu freskte İsa’nın açıklandığı an var, herkes şaşkın ve kimisi ayakta.
Hikayenin sonunda Yahuda (Judas) yaptığından çok pişman olup Filistin’de kendisini bir erguvan ağacına asmıştır ve hatta efsaneye göre ağaç bile bu ihanetin yükünü kaldıramayıp utançtan beyaz olan çiçekleri kızarmıştır.
Judas’ın İsa’ya ihaneti ile İsa yakalanıp zindana kapatılmış. Dönemin Valisi halka İsa’yı mı yoksa tutuklu olan katil bir adamı mı serbest bırakayım diye sorduğunda halk İsa’yı seçmez. Bu da vurucu bir darbedir. Sonuçta İsa ve iki başka suçlu idam mekanına götürülmüş. Hepimizin bildiği gibi İsa işkence amacıyla kendi çarmıhını taşımıştır.
Kızıl Vadi
Kapadokya’nın genelinden farklı kırmızı tüf kayalardan oluşan Kızıl Vadi Kapadokya’nın en fotojenik noktalarından birisi. Gün batımında iyice kızıllaşarak muhteşem bir manzara sunuyor. Şaraplı günbatımı turlarının da uğrak noktası.
Hacı Bektaş Veli Türbesi
Anadolu tasavvuf düşüncesini oluşturan Hacı Bektaş Veli’nin 800 yıl öncesine ait dergahı, Bektaşilik inancının klasik sembolleriyle döşenmiş. Hacı Bektaş Veli’nin türbesi de dahil gezilecek odaları ile külliye yapısındaki müze tarihimize yön vermiş önemli bir kültürün parçası olduğundan mutlaka görülmeli.
Devrent Vadisi
Peribacalarının yıprandıkça bölgenin geneline göre tuhaf şekillere büründüğü bir vadi. Burayı ünlü yapan deveye benzeyen peribacası. Bence öncelikli bir uğrak yeri değil.
Paşabağı
Paşabağı, bölgenin genelinden farklı olarak hem yıkılmaya yakın peribacalarını hem de yeni oluşan peribacalarını bir arada sunuyor.
Zelve Açık Hava Müzesi
Ağzıkarahan Kervansarayı
800 yy. önce konaklama amacıyla inşa edilmiş, yol üstünde uğranabilecek büyük bir Kervansaray. Geçmişin beş yıldızlı oteli niteliğindeki kültür kalıntısı görülüp, yaşam şartlarımızın nasıl değiştiği üzerine düşünmek için iyi bir mola yeri.
Kapadokya’da Balon Turu
Her ne kadar Kapadokya’da balon turu Kapadokya’nın olmazsa olmazı gibi görünse de benim için fazla adrenalinli bir aktivite.
Kapadokya gezilebilecek diğer yerler ve yapılacak aktiviteler;
Bir kadının 3 yılda bitirebildiği ipek halıları görmek için halı atölyeleri gezilebilir, çanak çömlek yapım atölyeleri azalan zanaatkarları izlemek için gezilebilir, ATV turu yapılabilir, Turasan şarap mahzeni gezilebilir çünkü beş dönüm monoblok kayanın oyularak içine yerleştirilmiş ahşap olmayan ender şarap mahzenlerinden biri, Asmalı Konak ise tamamen zaman kaybı minicik bir avluyu görmek için 10.yy’dan kalma bölgenin doğal güzelliklerini kaçırmaya değmez.
Kapadokya’da nerede kalınır?
Hangi bölgede kalacağınıza bağlı otel seçmelisiniz. Her bölgede çok fazla seçenek mevcut. Benim önerim Göreme’de kalıp çevreyi gezmek. Ben ShoeString Cave House’da kalmıştım. Kayalıklara oyulmuş, doğaya uygun ve lüks bir tercih için Cave Suits ya da Müze Otel’i seçebilirsiniz.
Yazıda anlattığım yerler; Hacı Bektaş Müzesi, Ihlara Vadisi, Derin Kuyu Yeraltı Şehri, Güvercinlik Vadisi, Uçhisar Kalesi, Devrent, Göreme, Paşabağı ve Zelve.
PaylaşTakip Et!
“Şubat ayında 3 günlük bir seyahat planlıyorum. 3 gün için Kapadokya’da neler yapılır, öncelikli önerilerinizi paylaşırsanız sevinirim”
Merhaba, Kapadokya’da 3 günde her yeri görmeniz için öncelikle araba kiralamanızı öneririm.
Kapadokya’da 3 günde gezilecek yerlerin başında; Derinkuyu yer altı şehrini öneririm. Çünkü çok önemli. Fi tarihinde kabile savaşları döneminden kalma şehirler oluşturmuşlar. Yani biz Vietnam’da da yer altı şehri gibi bir şey gezdik alakası yoktu bu dünyada örneği az yerlerden birisi.
Göreme Açıkhava Müzesi’ni öneririm. Kiliseler, içlerindeki freskler kültürel olarak çok önemli.
Kızıl Vadi’yi öneririm, hava güzelse burada akşam günbatımında bütün turlar şarap molası verirler.
Zelve Açıkhava Müzesi’ni öneririm, Göreme gibi ama o kadar popüler değil. Vakit kalırsa Uçhisar’da oyuk oyuk yapısıyla çok görsel bir dağ.
keyifli geziler.
İyi günler Bengü Hanım, öncelikle rehberliğiniz için çok teşekkür ederim. Sormak istediğim Balon fotoğraflarını Kızılvadi’den mi çektiniz acaba ? Gündoğumunda balonları daha yakından fotoğraflamak istiyorım da.
merhaba, Kapadokya’da balonlar Göreme’den kalkıyor (başka bir yer daha var sanırım) kızıl vadi değil, göreme’den çekildiler.
İyi günler Bengü Hanım, öncelikle rehberliğiniz için çok teşekkür ederim. Balon fotoğraflarını Kızılvadi’den mi çektiniz acaba? Bir kaç güne gideceğim gün doğumu en iyi nerede izlenir merak ettim. Teşekkürler
Duygu hanım geç cevap için kusura bakmayın Göreme’yi tavsiye ederim.