İğneada uzun zamandır görmek istediğimiz ancak hep ertelediğimiz bir yerdi. Ocak 2020’de yaptığımız sezon dışı gezimizin notlarını kısaca bu yazımda paylaşacağım. İğneada gezimiz Perşembe ve Cuma gecesi kalmalı iki gece üç gün sürdü.


İğneada’da ne yapılır, İğneada’da nereler gezilir?
Bizim İğneada’ya gidişimizdeki ilk motivasyonumuz Longoz ormanlarıydı. Nitekim bunca yola değdiğini düşünüyoruz. Gezmeye ilk olarak İğneada merkezindeki “İğneada Longoz Ormanları Milli Parkı Ziyaretçi Merkezi’ni” ziyaret etmek gerekiyor. Biz bunu maalesef en sona bıraktık. Ücretsiz gezilen ziyaretçi evindeki görevli Tunay Abi bölge ile ilgili hem doğal hem de kültürel birçok bilgi verdi. İçten konuşmasından anladığım kendisi bir doğa aşığı İğneadalı.
Milli Park’ın neresi gezilir bir minyatür üzerinde anlatıyor, Longoz Ormanı’ndaki canlı türlerini ise hem resimlerle hem de dondurulmuş gerçek örneklerle anlatıyor. Türkiye’de görülen tüm kuş türlerinin yarıya yakını (197 tür) yıl içinde göç rotası olması nedeniyle İğneada’da görülebiliyor. Bu kısım 3.5 yaşındaki Uras’ın da çok hoşuna gitti. Ayrıca Milli Park içindeki canlı kameralara bağlanıp bir de gerçek mekanları göstererek daha iyi anlamanızı sağlıyor. Tek istediği yerlere çöp atılmaması ve ateş yakılmaması.

İğneada Longoz Ormanları Milli Parkı Fauna ve flora zenginliği açısından nadir türlere ev sahipliği yapan İğneada Milli Parkı’na merkezden arabayla birkaç dakikada ücretsiz giriş yapılabiliyor. Milli Park’ta ne mutlu ki kafeterya, köfteci, betonarme bina görmek mümkün değil. Avcılık yasak, hem yaban hayat hem doğal hayat özenle korunmuş.
Parkın girişindeki tabelalar gezilebilecek göller ve longozlar hakkında km. bilgisini içeriyor. Araba doğal güzelliklerin içine kadar gitmiyor bazı yerler ormanda trekking gerektiriyor. Telefon heryerde çekmiyor. Biz Ocak ayında ormanda, insanlığın tek temsilcileri olarak sınırlarımızı fazla zorlamadık ve sadece arabanın bizi yakınına götürdüğü Mert Gölü ve Hamam Gölü’nü ziyaret ettik. Mert Gölünün yakınındaki ahşap kuş gözlem istasyonunun en tepesine çıkıp sazlıkların manzarasını izlemek şart!
Hamam Gölü ise etrafındaki yıkık ağaçlar ve bataklık çevresi ile filmlerden çıkmış gibi. Uras’la birlikte bilmediğiz çamurlu yollardan uzun parkurlar deneyemediğimiz için subasar denen longoz ormanını maalesef göremedik ancak Milli Park’ın büyüleyici havası, yaprakları dökülmüş yüzlerce ağacın görüntüsü bile bize yetti.
Gezmek isteyenler için aldığımız öneri bir rehberle gezmek oldu çünkü milli park çok büyük ve göllere herkesin takip edebileceği trekking rotaları bulunmuyor. Alanda toplam 5 göl bulunuyor (Erikli, Mert, Saka, Hamam, Pedina) ve bunlar birirlerine çok yakın göller değil.

Fransız Feneri
İğneada Merkez’den 13 dakikada gidilebilen deniz feneri bir tepede bulunuyor. Fransızlar tarafından yapıldığı için Fransız Feneri ismiyle anılıyor. Fotoğraf çekmeyi sevenler için güzel bir durak.

Beğendik Köyü
İğneada yakınlarında 3 köy gezilebilir. Bunlardan birisi Bulgaristan sınırındaki sahil köyü olan Beğendik Köyü. Aslında köy bir çay molası niyetine gezilebilir. Biz sıradan bir yurdum köyü olması nedeniyle içinde fazla oyalanmadık ancak sahili, kumsalı çok güzel görünüyordu. Kumsala inerken kumulun arkasındaki manzara ise efsaneydi.
3 sandalyede yan yana oturan 3 adam ve ve önlerinde denize atıp kuma sabitledikleri sıra sıra 12 koca olta. Abilerle sohbette öğrendik ki Lüleburgaz’dan gelmişler. Kalkan avlıyorlar. Kendi kavurdukları çekirdeklerini çitlerken emekli hayatlarının güzel detaylarını konuştuk.

Sislioba Köyü
İğneada yakınlarındaki 3 köyden ikincisi. Beğendik Köyü’ne yakın bir yerden bağlanmaya kalktık meğer orası ara yolmuş 7 km. bozuk bir yoldan tıngır tıngır ilerledik. Yağmurlu olsa bizim araba o yolu kaldırmazdı. İğneada merkezdeki tabeladan girince mis gibi beton bir yol var aman oradan gidin. Sislioba’ya gidiş bizi çok yorduğu için burada çay bile içmeden aynen rotamıza devam ettik ama meraklısına mevsimde dışarıdaki tezgahlarda organik ürünler satılıyormuş.

Demirköy Dökümhanesi
İğneada yakınlarındaki 3 köyden bahsedeceğim üçüncüsü. Demirköy’ü meşhur yapan Fatih Top Dökümhanesi de denen dönemin en modern dökümhanesi olan, İstanbul’un fethindeki topların üretildiği, şu anda restore edilen ve ücretsiz gezilen dökümhane. Ayrıca Osmanlı ordularının gemi, harp malzemesi, silah yapımındaki demir aksamının bir kısmı da burada üretiliyormuş.
İnternetteki fotoğraflarda pek bir şey yok gibi duruyor yine de ziyaret etmek istedik. İyi ki de gitmişiz, tatilin en tatlı sohbetini yapma fırsatı bulduk. Hemen Dökümhane’nin çıkışındaki Dökümhane Cafe’deki Sırrı Amca bize kurdukları dernekten, Demirköy’ün nüfusunu ikiye katladıklarından, ulusal kanallardaki röportajlarından ancak turistin bıraktığı pislik ve ilgisizlikten doğan pişmanlıklarından tatlı sert uzun uzun bahsetti.

Örneğin yine Demirköy içindeki Güneşli Göller denen bölgeyi yapmışlar, masalar koymuşlar, çeşme eklemişler yani gelenlerin rahatını düşünmüşler. İnsanlar o masaları yakmış! Çocukken girdikleri dere kenarı cam şişe dolmaya başlamış. 45 yıllık kırtasiyeci ve bölgenin gönüllü doğa koruyucu, tanıtıcısı ve rehberi 70 yaşındaki Sırrı Amcaya göre Demirköy’ün lodosu ve dedikodusu meşhurmuş biz de hakkımıza düşeni Sırrı amcadan aldık.

Dupnisa Mağarası
İğneada gezimizde beni en heyecanlandıran, Uras’ın da ilk mağara deneyimi olacak gezimizi ne yazık ki yapamadık. Dupnisa Mağarası sulu ve kuru mağara olarak ikiye ayrılıyormuş. Sulu mağara zaten bu mevsimde açık değilmiş. Dev sarkıt, dikit ve sütunlarla kaplı kuru mağara içinse arabayı park edip biraz yukarı yürüyüp girmek gerekirmiş ve kurudan girip suludan çıkılan güzel bir rotası varmış bu geziyi Mayıs ayında önerdiler. Mağaranın Damlataş’la yarışacak güzellikte olduğu söyleniyor. 2720 metre uzunluğundaki Dupnisa Mağarası’nın 450 metrelik kısmı halka açık, sulu mağarada dalış yapılıp geçilen büyük bir salon bulunuyormuş. Koloniler halinde yaşayan yarasaların olduğu büyük bölüm ise koruma nedeniyle kapalı. Şimdiden sırf Dupnisa Mağarası için ilkbaharda bir İğneada gezisi daha planlıyorum.

İğneada’da gezilecek diğer yerler
İğneada turisti yoğun olarak deniz turizmi nedeniyle de buraya akın ediyor. 18 km.’lik kum kumsalı yaz için çok çekici görünüyor ancak ben Beykoz’lu biri olarak Karadeniz’de yüzmekten şahsen korkarım.

Zindan Dere Şelaleleri yine Uras’ı gören otel görevlisi tarafından önerilmedi. Rehber ayarlayacak vaktimiz olmadığından bu geziyi de Dupnisa Mağarası gibi ilkbahara sakladım.
Benim görmediğim ancak broşürlere eklenen diğer yerler; Palivor Çiftliği, Ceneviz Kalesi, Merdiven Şelale, Namazgah ve Liman Baba Türbesi.
İğneada’da nerede yenir?
Valla işin en zor yanı bu sanırım. Ocak’ta balıkçılar bomboş. Gelecek olan siparişlerimizin tazeliğinden korktuğumuz için hiçbirine girmedik ancak aldığım önerilerde Bulgaristan yönünde sahildeki Roka Balık ve Limanköy’de tepede bulunan Liman Restoran’ın kalkanı çok övülmüştü. Merkezdeki Dobrodosli Rumeli Köftecisi’nde kuru fasülye, köfte, sucuk, manda yoğurdu, etli pilav yedik hepsi güzeldi. Parmaklarımızı yalamadık ama açık restoran bulamadığımızdan burası bizi doyurduğu için şükrettik sadece. Kahvaltı ve akşam yemeğimiz otelimizde olduğu için başka bir yer deneyimlemedik.
İğneada’da nerede kalınır?
İğneada’da yazın kalmak için bir dolu seçenek var; oteller, apartlar, pansiyonlar ve kamp alanları. Ocak’ta deneyimlediğimiz;
- İğneada Resort Hotel & SPA fiyat olarak aşırı pahalı değil ve SPA nedeniyle insan olan bir otel.
- Aydeniz Apart Otel Nisan’da açılacakmış bu nedenle fiyat bile soramadık,
- Parlak Resort Otel ise oda kahvaltı 140 TL idi ancak otelin aşırı tenha olması nedeniyle Uras’ı bu kadar izole bir ortama sokmak istemedik.
- Bir de dışı çok güzel Longoz Otel vardı ancak kararımızı verdiğimiz için buraya fiyat sormadık. Otellerin hepsi birbirine yürüme mesafesi kadar yakın.
- Biraz daha uzakta ama daha sakin bir konaklama ve farklı rota programı için Demirköy’de Çetinler Otel önerimizi de Demirköy Dökümhanesi’nde tanıştığımız Sırrı amcadan aldık.
İğneada’da gezilebilecek yerler; İğneada Resort&SPA Otel(merkez), Longoz Ormanları Milli Parkı Ziyaretçi Merkezi, Hamam Gölü, Mert Gölü (Longoz Ormanları), Fransız Feneri, Beğendik Köyü, Sislioba, Fatih Top Dökümhanesi, Dupnisa Mağarası


Takip Et!



