Prag, Viyana, Budapeşte turu yıllardır ayrılmaz üçlü olarak pazarlanır. Biz Budapeşte’ye özel üç gecelik bir seyahat ayarladık. İkinci dünya savaşında yerle yeksan olan şehir seksen yıl sonra tarihine inat gündüz ayrı güzel, gece ayrı güzel. Enerjiniz varsa 24 saat dolu dolu yaşabilirsiniz.
Budapeşte Havalimanı’ndan merkeze nasıl gidilir?
Budapeşte Havalimanı’ndan merkeze taksi haricinde en kısa 100E otobusü ile 900 forint (17TL)’e gidilebilir.Terminal çıkışında otobüs durağındaki makinelerden bilet alınabiliyor. 3 günlük ve haftalık biletler geçerli değil. Tam şehir merkezi olan Deak Ferenc Ter´e 35 dakikada gidiyor.
Budapeşte Havalimanı’ndan merkeze en ucuz yol ise 200E otobüsü ile 300 forint (6TL)’e gitmek. 3 günlük veya haftalık biletlerin de geçtiği bir hat. Son durak olan Kobanya Kispest durağında otobüsteki herkesle inip, M3 metro hattına bağlanarak 55 dakikada şehre ulaşılıyor. Budapeşte büyük olduğundan zaman tasarrufu için çok kullanımlı bilet almanızı öneririm. Metroya turnikeli geçişle girilmediği için biletsiz binmek olası gelse de inilen durakta bilet kontrol eden memurla burun buruna gelebilirsiniz. Aman diyim.

Budapeşte’de nereler gezilir?
Şehir Tuna Nehri’yle Buda ve Peşte olarak ikiye ayrılıyor. Buda kısmı kalenin de olduğu eski şehir, peşte kısmı ise yeni şehir. Tuna Nehri Avrupa’nın Volga’dan sonra en uzun ikinci nehri. Almanya’da doğar, on ülke dolanıp Ukrayna’dan denize dökülür. Slovakya’dan gelip Hırvatistan’a giderken de Budapeşte’ye uğrar. Budapeşte’yi bölen nehrin üzerinde birçok köprü var. En ünlüsü ikinci dünya savaşında yıkılıp tekrar inşa edilen Zincirli Köprü ancak üzerine çıkınca fazla bir albenisi olmadığını belirteyim.
Budapeşte’de gezilecek yerleri ikiye kategoride yazacağım. Bahsettiğim fiyatlar 2018 Ekim ayına aittir.
Buda bölgesinde gezilecek yerler
Buda Kalesi: Avusturya-Macaristan İmparatorluğu döneminde Kraliyet Sarayı olarak kullanılmış. Şu anda saray kompleksinin binaları; Budapeşte Tarih Müzesi, Macaristan Ulusal Müzesi ve Ulusal Szechenyi Kütüphanesi olarak kullanılıyor. Buda kalesi tepede olduğundan dolayı Budapeşte’nin en güzel panoromik manzaralarından birini veriyor, özellikle masalsı ışıklandırmasıyla geceleri.

Buda Kalesi’ne yürüyerek ya da bir zamanlar işçileri taşıma amacıyla kurulan füniküler ile ulaşabilirsiniz. Ücreti çıkış-iniş 1800 forint (34TL). Biz iniş bileti almamıza rağmen polis girişini kapattığı için yürüyerek indik yaklaşık 7 dakika sürdü, bundan dolayı biletinizi sadece çıkış almanızı öneririm.
Matthias Kilisesi: Buda Kalesi’nde saray kompleksinin diğer tarafında çok kısa bir yürüyüş mesafesinde Matthias Kilisesi buluyor. Avusturya Macaristan Kralı Franz Joseph ve karısı Elizabeth (Sisi) taç giyme törenlerini Matthias Kilisesi’nde yapmışlar. Kapalı olduğundan içini gezemedik ama çatısındaki seramik döşeme Matthias Kilisesi’ne muhteşem bir hava katmış.


Balıkçılar Burcu: Matthias Kilisesi’nin önündeki masalsı oymalardan oluşan Balıkçılar Burcu yeniden yapıldığı için tarihi bir özellik taşımasa da özellikle gece fotografik olarak muhteşem bir manzara sunuyor. Yuvarlak kubbelerin arkasında Tuna’yı izleyerek gezinirken insan kendini peri masallarının içindeymiş gibi hissediyor.

Yine Kalenin olduğu tepede bitişik nizam evlerin sıralandığı sevimli sokaklarda ve kafelerde vakit geçirilebilir. Hatta şehir merkezinde kalmak istemeyenler için Buda Kalesi civarında da bir hayli otel seçeneği var.
Kalenin labirentlerine dair ise çok çelişkili bilgiler var, anladığım kadarıyla Kale bölgesinde labirent gezisi yapılan yer tamamen turistik bir yer. Internetten bulduğum bir site google mapte labirentlerin farklı gösterildiğini asıl labirentlerin aktif olmadığını falan yazıyordu. Gidecek kişilerin araştırmasını tavsiye ederim.

Budapeşte’nin Buda bölgesinde benim görmediğim ancak rotanıza ekleyebileceğiniz diğer yerler; Gülbaba Türbesi, Buda Kalesin’den biraz daha yüksek manzara sunan Gellert Tepesi ve buradaki Özgürlük Heykeli, Budapeşte’nin en ünlü iki termalinden birisi olan, Gellert Hoteli’nin içindeki, Gellerth Baths, şehir merkezine biraz uzak olmakla birlikte Komünizmin düşüşünden sonra yıkılacak olan heykellerin bir açık hava müzesine dönüştürüldüğü Memento Park.
Peşte bölgesinde gezilecek yerler
Vaci Ut: Budapeşte’ye hiç Türk gelmemiş derken en çok Türk’e rastladığım Vaci Caddesi ünlü markaların ve kafelerin olduğu geniş bir alışveriş caddesi.
Macaristan Parlamento Binası: Dünyadaki en büyük parlamento binalarından birisi Budapeşte’de. Tuna nehri kıyısına bakıldığında görmemek mümkün değil, 691 odası var ve dışındaki dantela gibi oyma işçilik çok çarpıcı.

Budapeşte Parlamento binası gezilebiliyor ancak girebilmek için online rezervasyon yapılmazsa kapıda geriye kalan limitli bilet için uzun bir kuyruk cefası çekilebilir. Bir de en kötüsü EU vatandaşları 2000 forint (37TL), verirken bizler 5200 forint (98TL) veriyoruz.

Tuna Kıyısındaki Ayakkabılar: Parlamento Binası’nın hemen önündeki Tuna sahilinde turist Ömer misali yürürken bir anda hayatı sorgulatan ayakkabı heykelleri ile karşılaşıyorsunuz. Tuna Nehri’ne burunlarını çevirmiş sahipsiz ayakkabılar 2005 yılında gerçek örneklerinden birebir taklit edilerek yapılmış. Sahipleri ise 1940 yılında faşist Demir Haç Partisi tarafından Tuna Nehri’nde öldürülmüş yahudiler. Ayakkabı, insandan daha değerli olduğundan öldürülmeden önce kurbanların ayakkabıları çıkartılmış.

Aziz Stefan Bazilikası: Şehrin Peşte kısmında gezilecek en güzel fotografik yerlerden birisi Aziz Stefan Bazilikası. Hem dışındaki ihtişamlı manzarası için hem de içindeki geniş ve aydınlık manzarası için gezilebilir.

Otelimiz Aziz Stefan Bazilikası’nın komşusu olduğundan iki kere girdik, birinde girişe 1 Euro verdik diğerinde pazar ayini olduğundan bedava girdik ama ruhumuzu teslim ediyorduk, keşke paralı olsaydı da girmeseydik. Bir de Aziz Stefan’ın sağ eli burada sergileniyor ama elin el olduğunu anlamak baya vakit alıyor.

Macaristan Devlet Opera Binası: Gün içinde rehberli turlar düzenleniyor, fiyatı 2490 forint (46TL). Biz bir tura katıldık ve parayı ödedikten sonra öğrendik ki ana salon tadilattaymış ve sadece koridorları gezecekmişiz. Etkileyici bir mimari göremesek de turdan öğrendiklerimiz; Avusturya Macaristan İmparatorluğu’nun başkenti Viyana olduğu için Macaristan Devlet Opera Binası’nın Viyana’daki Operadan daha ihtişamlı olması yasaklanmış, binanın içinde kullanılan malzemeler neredeyse yüzde yüz Macaristan’a ait ürünlerden seçilmiş, opera o zamanların sosyalleşme ve dedikodu yapma etkinliği olduğundan ana salon kadar farklı sınıflara ayrıştırılmış mutfak/bar kısımları da binanın önemli bir parçası.

Andrassy Ut: Peşte kısmının en ünlü caddelerinden birisi. Ağaçlarla çevrili geniş cadde üzerindeki binaların dış cepheleri o kadar güzel ki Unesco, Andrassy Caddesi’ni koruma altına almış. Cadde baştan sona yürünebilir de ancak Avrupa’nın en eski elektrikli taşıma aleti olan sarı M1 metro hattıyla Andrassy Caddesi üzerinde daha hızlı hareket edilebilir. Andrassy Caddesi Budapeşte merkezi ile Özgürlük Meydanı’nı birbirine bağlar, cadde boyunca Macaristan Devlet Opera Binası’na, Terör Müzesi’ne, Özgürlük Meydanı’na ve Szechenyi Termal Havuzu’na ulaşılabilir.
Terör Müzesi (Terrör Haza): Okuduklarımdan etkilenerek çok büyük beklenti ile girdiğim Terör Müzesi Budapeşte’de beni en büyük hayal kırıklığına uğratan yer oldu. Macaristan’ın yakın tarihinde nazi ve komünist rejim iki büyük beladır. İkinci dünya savaşının akabinde nazi işgali ve sonrasında kurtarıcı dedikleri Rusya’nın komünist baskıcı rejimi süresince insanlar çok acılar çekmiş. Yönetim merkezi ise şu anda Terör Müzesi olan bu binaymış. Benim hayal kırıklığım, Terör Müzesi’nde aradığım çığlığı bulamamak oldu. Çoğunlukla anlaşılması ve takibi zor yazılı görsellerle ve Macarca videolarla dolu bina kendi bahtsız tarihini çok daha etkileyici sunabilirdi. Girişi 3000 forint (56TL)

Kahramanlar Meydanı (Hösök Tere): Unesco korumasındaki meydanın en belirgin özelliği Milenyum Anıtı. Anıt, Macar kabilelerinin şu anda Macaristan olan bölgeye gelişlerinin bininci yılı anısına 1900’de yapılmış. Metrodan çıkarken büyük, ağaçlarla ve kafelerle çevrili sempatik bir meydan bekliyordum ancak dev boşluktan oluşan bir meydan görünce biraz hayal kırıklığına uğradım.
Kahramanlar Meydanı’nın çevresinde Güzel Sanatlar Müzesi, hemen arkasında ise muhteşem Varosliget Parkı, Parkın içinde yürüyüş yolları, Macaristan Tarım Müzesi, Budapeşte Hayvanat ve Botanik Bahçesi de gezilebilir.

Szechenyi Termal Havuz: Budapeşte’de termal havuzlar içinde en ünlüsü üç açık havuzun yan yana bulunduğu Szechenyi Termal’idir. Havuzlardan birisi sıcaklığı nispeten yüksek olan termal, diğeri bildiğimiz bone ile girilen yüzme havuzu, üçüncüsü ise spiral bir termal havuz bunda küçük spiralin içine girerseniz basınçlı su ile merkeze doğru kayıyorsunuz çok eğlenceli. Fiyatı hafta sonu, kilitli dolap dahil 5400 forint (101TL).


Dohany Sokağı Sinagogu: Dünyanın Kudüs’ten sonraki ikinci büyük sinagogu olduğu için girmeden duramadım ancak benim için iç mimarisi bir hayal kırıklığıydı. Sinagog’un içinde bazı bayraklar var bunların etrafında o dilde yapılan anlatımlar dinlenebilir. Ücreti 4000 forint (75TL). Buralara giderseniz ek bilgi olsun, 1860 yılında, Dohany Sokağı’nda şu anda var olmayan bir evde siyonizmin kurucusu Theodore Herzl doğmuş.


Margaret Adası: Tuna Nehri’nin genişliğini varın siz tahmin edin üzerinde çok tatlı sempatik bir ada bile barındırıyor. Parlamento Binası’na en yakın köprüden yürüyerek ulaşılıyor. Girişinde müzikli su havuzu ve kiralık bisikletçiler karşılıyor. Margaret Adası özellikle sıcak havalarda yürüyüş için muhteşem bir parkur ancak adım başı dinlenebileceğiniz cafeler yok, çimenliklerde piknik yapılabilir. Soğuk havada ise adada dolanan bir otobüs var ona binebilirsiniz. Adanın içindeki japon bahçesi heyecanlandırmıştı ancak çok küçükmüş.
Yazdıklarımın haricinde; Paris Court, Barok tarzlı kilise Inner City Parish Church, 15 Mart Meydanı, Macar Ulusal Müzesi, kapalı pazar niteliğindeki Central Market Hall, Uygulamalı Sanatlar Müzesi, Çağdaş Sanatlar Müzesi Peşte’de diğer gezilebilecek yerlerdir. Tuna’da tekne turu, yellow zebra bikes & segway’den kiralık araçla şehir turu yapılabilir ya da açıkhava müzesi niteliğindeki Kerepesi Mezarlığı gezilebilir. Daha uzaklar için 150 km uzaklıktaki Avrupa’nın en büyük gölü olan Balaton Gölü ya da 65 km. uzaklıktaki Estergon Kalesi gezilebilir.
Budapeşte’de nerede ne yenir?
Szimpla Kert’in hemen yanında Karavan isimli açık hava konseptli bir yemek alanı var. Farklı karavanlarda farklı yemekler alabilirsiniz ve ortadaki masalarda yiyebilirsiniz ama küçük bir fiyat karşılaştırması için yazayım soğukta giderseniz fiyatlarda fark yok girin sıcak bir yerde yiyin bence.

New York Cafe Budapeşte’nin en şık mekanlarından birisi. New York Oteli’nin giriş katında, fiyatları standardın biraz üzerindeki cafeye girmek için uzunca bir sıra bekleniyor ancak hem ambiyansı hem de yemekleri için değdiği söyleniyor. Biz sadece kapıdan başımızı sokup yolumuza devam ettik.

Vaci Caddesi’nde bulunan Kantin restoran bizim için gezinin süprizi oldu. Yemekler inanılmaz lezzetli ve uygun fiyatlıydı.
Funky Pho isimli Vietnam restoranı bizim için Budapeşte’nin en unutulmazıydı.

Gulaş Çorbası Budapeşte’nin yerel yemeği birçok restoranda bulunabilir. Sulu et ve patates yemeği tabi ki bize yabancı değil. Yerel içecekler ise Tokaji şarabı, Palinka, Unicum likörü, Dreher birası.

Budapeşte’de gece hayatı
Budapeşte’nin gece hayatı oldukça haraketli. Budapeşte büyük bir şehir ve ne şanslı ki gece hayatı sadece bir yerde yoğunlaşmamış. Bizi en çok şaşırtan Szimpla Kert gibi ruin publar oldu.

Metruk bir binayı zihni sinir tasarımla elden geçirip her odasında ayrı bir konsept sunuyor. Bir odada jazz varken, diğerinde rock, alt katta çılgınca dans, avluda sakin sohbet inanılmaz güzel bir ortam. Yurt dışında bir klasik olarak bu mekanlarda her yaş grubundan insanla karşılaşabiliyorsunuz. Misal annem yaşında kadınla yan yana içki içtim. Bir seyahatimden dönerken de havalimanında ananem yaşında kadın sabah ilacını birayla almıştı o şoku hala atlatamadım.

Bir başka yer ise çok büyük bir pasajın kollarına yayılmış, onlarca mekandan oluşan Gozsdu Udvar isimli eğlence mekanı.
Budapeşte’de nerede kalınır?
Biz Aziz Stefan Katedrali’nin yanındaki Pal’s Hostel and Apartments’da kaldık. Burası bir party hosteli değil, oldukça sessiz ve tertemiz, ortak banyo tuvaletli ama özel odalı bir hosteldi. Kaldığımız ev o kadar boştu ki 3 gün boyunca neredeyse kimseyle karşılaşmadık. Bölge olarak gece hayatının da bir hayli aktif olduğu Peşte’deki Andrassy Caddesine yakın bir yer tercih edilebilir ancak metro ağı çok güzel işliyor uygun fiyata uzaklarda da seçilebilir.
Budapeşte’ye gitmeden
Pal Sokağı Budapeşte’nin Peşte kısmında, dolayısıyla Pal Sokağı Çocukları kitap için güzel bir seçenek olabilir. Manga’nın cevapsız sorular klibi izlenebilir, Jethrotull’ın Budapest şarkısı dinlenebilir, şehir hakkında ipucu vermese de Budapeşte Oteli izlenebilir.


Takip Et!




Haziran ayında nereye gitmemizi önerirsiniz? 5 günümüz var.
merhaba, 5 gün Budapeş’te için çok ideal bence. Sakin sakin gezebilirsiniz, tadını çıkarın. Termaller, tepeler, cafeler yazın çok daha keyifli olur. Budapeşte’nin yakınlarında bir günübirlik tur da öneririm.
iyi yolculuklar, sevgiler.